30 Kasım 2007 Cuma

Her Şey Çok Net!!

Ben kesin yaşlanıyorum :(

Eskiden olsa, moralim bozuk olduğunda kendimi alkole yatırırdım, şimdi keyfim yerien gelsin diye komşunun bebeğini sevmeye gidiyorum :'(

Neyseki bugün hava biraz daha sıcaktı.. ee yaşlılık işte soğukta kemiklerim ağrıyo..

29 Kasım 2007 Perşembe

Hayat İşte..

hahh bu yüklenedursun ;)



Çok üşüyorum.. Bildiğiniz gibi değil, öyle ki gün içinde soğuktan kendimi kasmaktan sırtım ağrıyor, yorgunluktan uyuyamıyorum falan... Oysa zavallı Hilmi gün boyunca beni ısıtmak için bütün gücüyle çalışıyor.. Eksik olmasın bu günlerde bana en büyük iyiliği yapıyor elinden geldiğince.. Nihayetinde kendisi bir UFO... hhımm ama hava bu kadar soğumadan önce kendisiyle aya bile gidilebileceğini düşünüyordum allahcanımıalsın, öle böle diil yani..

Bir takım saçmalıklardan dolayı cep telefonumdan arama yapamıyorum [alenen "parasını ödemedim de hattım aramalara kapandı" diyememenin kamuflajı]. Bu durum bana şunu farkettirdi, ulan beni kimse aramıyomuş laann!!Oysa ben sürekli telefonda olan biriyim :S demek ki neymiş bu fatura bana müstehakmış, ee o kadar çok ararsan herkeslerii oh olsunmuş...
Gizliden içlendim aranmamaya :( O yüzden telefon numaramı vericem, aramak isteyeni de sevgiyle karşılıycamm.. ayy onu bırak fw mail bile gelmiyooo!!!

Belki 1,5 ay olmuştur, canımciğerim bi arkadşımla "Paris, I Love You" adlı filmi izledik.. Pariste geçen tanışma hikayelerinin anlatıldığı [sanırım] 20 tane kısa filmden oluşuyor.. bu filmi izlediğim zaman kendisi uyuyordu, dolayısıyla bu filmi ben yalnız izlemiş oldum. Bu yüzden de paylaşmak istedim..

Filmler mi?? çok kötüler de war aralarında, çoook güzeller de :)......

17 Kasım 2007 Cumartesi

KIRILMA




Ağırlığını hissetmezsen, yükselebilirsin..



Bunca zamandır sabredip, sabredip ve yine sabredip güzel olacak diye umutla yükselirken, işte bu dersin inanamayarak... işte bu her şeyin mükafatı..
.
Sonra neyin cezasını çektiğini bile anlamlandıramadan beyaz tavşanın aslında hiç olmadığını farkedersin.. Bir müddet asılı kalırsın, düşemden önce-düşeceğini bilerek..

Kelebeğin kanat çırpışı.. Sadece tek bir kere..


...ve fotoğrafta görülmeyen, tekrar sabretmenin gerekliliğidir..sabır çözümse...[bu sefer değil]...

Sabır ve isyan arasındaki şey ince bir hatmış, yeni öğrendiğim ve tam da üstünde olduğum

Eğer anahtar deliği varsa, anahtar da olmalı
??

12 Kasım 2007 Pazartesi

PARDON


Ofisi taşıdık, orman içi bi’yer. Burada bulunmak nasıl bir huzur anlatamam.. Orman her gün renk değiştiriyor..

Son 10 günde 3 defa gökkuşağı gördüm..

Hava giderek soğuyor, hele bizim burada.. Ben tedbirliyim tabi, kendime kışlık küpeler aldım..

Gün içinde nete giremiyorum, aslında giriyorum ama 15-20 dakika toplamda..

Zaten bir süredir yoğunluktanımdır, sersemliktenimdir yoksa tembelliktenimdir pekbişi yapamıyorum.. Yazamamak da bunlardan.. kızgınım kendime..

Çok sevdiğim bir arkadaşıma, “ne yazıcam yaa bilemiyorum” dediğimde “beni yaz” dedi.. sonra da ben beni anlatan bir bloğu okumam dedi.. umarım okuyodur..

Çok sevdiğim başka bir arkadaşım, bezen “Elma” olabileceğimi fark etmemi sağladı.. Hep elmayı sevecek değilim yaa.. İyiki warsın şekerim..

Bugünlerde herkes biryerlerde.. Ya uzaklaştılar ya da uzaklaşacaklar.. Ama bişi söyliim mi, “zaman ve mesafe” hiçbir şey.. Duyguyu hiç azaltmıyor, belki gündelik hayatın geyiklerinden uzak kalıyorsun ama varlığını hep taşıyorsun içinde.. Ponçik gittikten sonra senelerce kahroldum resmen, şimdi eminim ki varlığı yeter…

Saçmalıklar bana çekici geliyor sanırım, yine rahat duramıycam, yine üzülcem.. sırf merak etimden, sırf duygulu ruh halimden..

Hayat böyle bişi…