30 Temmuz 2007 Pazartesi

Sineklerin Tanrısı

Bu yaz boyunca öldürdüğüm bütün sivrisineklerin ruhuları birleşip intikam almak için geri döndüler dün gece..



Sabah bi kalktım sağ gözüm balon gibi, kesinlikle açamıyorum..ulan .bne sivriye bak, gelmiş gözkapağımdan sokmuş... hayır bide sağ gözüm daha net görüyo, bari soldan soksaydı..



bünyesi hertürlü görüntüyü kaldırmayan insanlar linki tıklamasın.. benden söylemesi
şimdi de içimi bir evham kapladı, ya gözüm
böyle olursa diye......
ıyykk kuscam şimdi...

29 Temmuz 2007 Pazar

Tespit No: 0..

..Garson sağ omzunuzun üstünden kibarca eğlir ve masadaki şarap kadehine azıcık şarap koyduktan sonra şişeyi yumuşak bir hareketle döndürerek kaldırır, geri çekilir ve beklemeye başlar...

Beklemenin amacı bellidir. Şaraptan küçük bir yudum alırsın, yavaşca ağzının içinde gezindirdikten sonra yutarsın...
... ve garsona şarabı beğenip beğenmediğini işaret edersin. O da duruma göre ya doldurmaya devam eder, yada başka bir şarap getirmek üzere ayrılır.
Aslında durum, temelde bu kadar basittir..
--Şimdiii.. Merak etiğim konu, siz bu noktada ne yaparsınız??
Genelde sergilenen tavır; şarabı önce bi güzel koklayıp, sonrada ağızda ben bu işten çok ii anlarım edasıyla şöylece bi çalkaladıktan sonra, tamam devam edebilirsin gibisinden ukala bir işaret vermektir.
Ömrüm boyunca hiç bir zaman "Aa bu ne be böyle, sen buna şarap mı diosun?? istemem bunu başkasını getir!!" diyeni de görmedim zaten [bu diolog da çok ukala oldu bee]
Ben mi na'parım??
-Denememe gerek yok, devam edebilirsiniz. derim...

28 Temmuz 2007 Cumartesi

Günden kısa not...

Bugun Büyük Ada'ya gitim,
Yimek yidik

Sonra geri döndüm.
İşte bu kadar...

26 Temmuz 2007 Perşembe

Skör,

Senin de içinde olduğun bir projem war ama SIR, kimseye söylemek yok taam mı??

Öyleyse söylüyorum. Bi' arkadaşımın doğumgünü için aşaada gördüün aparatı[??] hazırlıyciim.
Senin görevin Skör, eğer kabul edersen; boş şişe stoğunu oluşturmak.



Eğer taamsa senin için, sen şişeleri ayarla, ben de gelir evinizin ortasına monte ederim artık.

hadi bakalım, nice mutlu yaşlara :)

AIR

özetliycek olursam; aylardır beklediğim, bir an kaybettim sandığım ama sonra tekrar bulduğum şey gerçekleşti dün gece.

o nasıl bişeydi yaa öylee... hiç umarsız bir sonsuzlık yada yalnızca 1 sn... çözemedim.


bu şarkı air'ın dinlediğim ilk şarkısıdır.. çok tadında bir başlangıç. hoş, hangi şarkısıyla başlasam çok tadında olurdu.
o günden bu güne nasıl yoğrulmuşum bu müzikle.. resmen dokularıma işlemiş...

şimdi de konser detayları

  • konser öncesi minderleye yayıldım, biramı içtim, sigaramı içtim, lemanımı okudum [aslında penguen okuyorum ama...]

  • orient expressions, bonus oldu, konserden önce ağzımızı tatlandıran aperatif oldu, ii oldu..

  • sıcaktı, çoook sıcak. onlerdeydim [hatta ilk defa sahneye bu kadar yakındım, 2. sıradaydım gibi. ama yine uzun biri önüme geçmeyi başardı/yada ben çok kısayım/ yok yok eleman çoookkk uzun. abicim bu boyla en öne geçilmez ama. saygısız, pis herif..]


  • o nasıl sessiz sedasız mütevazi bir girişti öyle, sonradan gümbürdeyen..

  • vizyon, müzik, hissiyat ancak bu kadar sade bu kadar şaşalı olabilir.. hiçbirşey vaadetmeden çok şey verdiler...

  • sahneden manzara böyleydi herhalde... köprünün yanar-döner görüntüsü bayaa eğlendirmiştir adamları herhal....


  • şarkılar şöyledi, adamalr böyleydi demiycem, olmak lazımdı, ahh lazımdıı..
  • organizasyon superdi[tuvaletler tertemizdi wallaa] bi dünya para verdim ama değdi

işte benim cephemden böyleydiii...

bir sözlük yazarı;

"-konser biletleri satışa çıktığı an, dünyanın parasını verip koşa koşa bilet alsam da,-kendim hariç çevremde bir tane adamın para vererek girdiğini görmemiş olsam da,-iki bira içip 16yeni türk lirasının ellerimden yarım saat içinde kayışını izlemek zorunda kalmış olsam da,-sahne önü dahil, en dibimdekinden en öndekine kadar odun gibi öylece durup, sadece sahneye bakanlarla çevrenlenmiş olsam da ( hayır, bir beğenmemişlik vardır, bir kayıtsızlık vardır. yanımda duran adam, ben kendisini daha fazla görmeye dayanamayacağımı anladığım ana kadar elleri cebinde sadece durdu. iki alkış et, bir iki yana doğrul. kime poz yapıyorsun? ) -aa oo başladı, başlıyor derken aynı hızla bir anda bitmiş bir konser olsa da,her şeye rağmen bana pırlanta gibi bir 24 temmuz yaşatmışlardır. ha bu da air'in göz dolduran performansından değil-ki yine de gayet güzeldi- ikilinin yaptığı müziği seviyor olduğumdan, öyle ya da böyle canlı izliyor olduğumdan ve iyi vakit geçirmek istediğimdendir.
perizad,"

boyle diyor ve bu insana birebir katılıyorum, ayrıca kendisine mail atıp yalnız değilsin demek istiyorum...

23 Temmuz 2007 Pazartesi

-Günaydın

-Efendim, günaydın mı??? Aydınlık bir gün olduğuna emin misin???
-.................

20 Temmuz 2007 Cuma

e-Ren blogumu okusa .ötü patlar[mış]




Sabah uyanmaya çalışırken bu kavram, maruz kaldımığım şey.. ee kafam karıştı haliylenn??


acaba dedim kıçı açıkta kalan tek insan ben diilmiyim. zira rüyamda, kaç gündür youtube'da popüler olan yılan bebeğin büyüğünce pamuk prenses kıyafetleri içinde, genç bir hülya avşar'a dönüştüğünü gördüm. hep beraber giresun'da yaşıyorduk... hay'rolsun inşallah....


bu .ötü patlama mevzuu hedi'nin savı, desteklemek için de

diyor....
ee bari sazlı sözlü devam edelim..
ulan show nasıl must go on' sun. evli barklı adam, ben devam edemiyom, şowunu yiyiim:P
neyse bu vesileyle bütün giresun ahalisinin gözlerinden öperim..

not: gresunda hala çeşmelerinden çikolata akan sagra spesial war :))
başka bir not: artık bir sivrisinek avı için harcadığım zaman ,çocukken harcadığım zamandan daha azz...




16 Temmuz 2007 Pazartesi

pek bi tuhafım

cips yerken yağlanmayan klavye ve mause istiyorum.


yada her türlü bilgisayar aparatını kirletmeyen cips istiyorum.

yada çok geniş vaktim olsun mola verebiliyim istiyorum.
bu cips mevzuuyla ilgili birilerinin kesinlikle birşeyler yazdığını düşünüyorum ama yine de muzdarip olduğumu belirtmek istiyorum..
  • haftalardır evde kimse yok, iki çift laf edicek insana hasret kaldım. ulan bari kardişim olsa da ortalıı toplasa:((

gelmedi bana

olm bütün tikitoşlar, türkbükü'nden kalkmış masstival için istanbul'a gelmiş. hayır amaç müzik dinlemek de değil.


bi de her konser başlangıcını ve bitişimi ifade etmek üzere çalan patlican.com cıngılı vardı ki, bütün ambiansa sıçan.. yani bi haves konser bekliyosun, ışıklar kısılmış, hafiften bişiyler çalınmaya başlıyo, tansiyon yükseliyo sonra carttt paliyycan patliycan die anırıyo bişey.. ee bunu duyduktan sonra kopuyosun zaten. konser bitişinde de aynı hengame adam giib alkışlayabilmeyi bırak, bunu duyan sanatçı kişilik bis için sahneye çıkarmı..
hedi, dans eden insanlar ve onları izleyen kitleyle ilgili detayı anlatmak sana yakışır.
tori amos için herşeye rağmen değdi.. canımbenimm


ay sıkıldım, çok sıcak bu ne bee..

12 Temmuz 2007 Perşembe

değişim


ÖSS sonuçlarını öğrenmek isteyen bilmem kaç kişinin kiltlenmiş bir internet sitesi karşısındaki durumu, benim zamanımda "sınav gazetesi" diye birşeyin olduğunu hatırlattı...


10 sene öncesinden bahsediyorum.


aslında gayet kısa olan bu zamanda teknolojinin yaptığı gelişim karlısında ne değişti??

sınav gazetesinin gitmediği yerler vardı ki ben bile istanbulun göbeğinde kaç tane gazete bayii dolaştıktan sonra bulmuştum. hiç ulaşamayan insanlar, elinde gazetesi olanlardan telefon aracılığı ile öğrenirlerdi.
o bekleyiş çaresizlik...

değişen birşey yok, site bi kilitlendi millet telefonlara sarıldı.. yine aynı bekleyiş, aynı çaresizlik tekrarlandı.. değişen tek şey arayüz olmuş aslında.



haa bunca zamanda internetiz yaşayamayaz hale gelmişiz o ayrı, canımbenim sağolsun varolsun...

11 Temmuz 2007 Çarşamba

aa artık başlık yazabiliyorum:)

evren duydun mu??



bugunler de böyle işte...

sinirli not: ulan başlık yazıyorum ama şimdi de müzik patladı. bi de nasıl şarkı ekliyceemi öğrencem die göbeem çatlamıştı. neyse şarkımız coldplay/such a rush.. dinleyin bari :(

9 Temmuz 2007 Pazartesi

Kapalı


Olası mühtemel üzüntüleri engellemek için, yaşanası muhtemel güzelliklerden vageçiyorum.


Yok yok geçtim bile ..
BLONDE REDHEAD ve LALELER


Misery is a Butterfly' ı ilk dinlediğim anı hatırlıyorum..
Deli gibi albumlerini arayışımı, bi albume 17 pound verilmez diyip sonra pişman oluşumu,
İnsanlara cdlerde diskografilereini verişimi, kimsenin iplemememesini.

For The Damaged' ı hiç aralıksız kaç kere dinlediğimş hatırlamıyorum..

Metroda çocuun tekinin Anticipation dinliyor olması karşısında ona sarılmak istediğimi,
Eksende ilk defa dinlediğimdeki sevincimi ve açık radyoda jazz festivali kapsamında konser vereceklerini duyduumdaki nefesinimin kesilmesini hatırlıyorum. bi de ölürüm öldürürüm dediğimi:)
Geçen yaz tatil için gittiğim Kabak Koyu' ndan aklımda kalan ana başlıklaradan biri "laleler"dir. bu laleler bizim 3 kişilik ekibimizin pek haz etmedi başka bir 3 kişilik hatun ekibidir ve içlerinden birinin adı Lale' dir. Tatilde dinlemek için tek bir şey almak istemiştim ve Blonde Redhead ile tatile çıkmaya karar verdim.
  • Konserde lalelerle karşılaştım..
Birden herşeyin bir araya gelip ayrıldığını, sonra tekrar bir araya gelip ayrıldığını, sonra... ...hissetim
Belki onlarda kabakta yalnızca blonde redhead dinlemişlerdir, kim bilir.


  • Konsere 36 saatlik uykusuzlukla gittim, acayip kafaydım yani.
  • İstanbul Modern konser için ii bir mekan değilmiş onu gördüm
  • Bizim durduğumuz yerden ses gayet iyiydi.
  • "Falling man" acayip bir düzenlemeyle sunuldu. çok etkileyiciydi, inanılmazdı.
  • "In particular" dinlerken bi ara yükseldiğimi hissetim. gerçekten:)
  • İlk yarısı gayet çoşkulu ve temposu yüksekken, ikinci yarısı insanın biraz daha kendine dönmesini sağlayan, daha huzurlu bir konserdi.
  • Walla ne yalan söliyim ben de "Elephant woman" bekleyenlerdendim, dinleyemedik ama hiç eksikliğini hissetmedim de. öyle bi dolmuşum ki..
  • Ayrıca kalabalıklar içinde yalnız olduğum bir konserdi. kesillikle yaşadığım şeyi paylaşamaıyacak durumdaydım.
  • Acayip bir enejiyle ayrıldım konserden, kesinlikle beklediime değdi..

Bir kere bile Blonde Redhead dinleyip de "ne güzel müzik" diyen herkes o anı yaşasın istedim. İşte bu anı yaşayabilen şanslı insanlardan biri de Edacık..




not: biliyorum, konser nerdeyse 1 hafta önceydi ama sindirmeden yazamazdım bu postu. aksi taktirde çook uzun olabilirdi. gerçi yine de uzun ama..

3 Temmuz 2007 Salı

günaydınn...

uykusuzum biraz :)



hadi bakalımmm..

1 Temmuz 2007 Pazar

pazar mahmurluğu

Haftalar öncesinden ayarlanmış buluşmaya katılıp, çok ballı olduğumdan dolayı bana ulaşan radarlive davetiyemle gecenin bir yarısı solara gidicektim..
ama yaşlanmışım be, saat daha 10 falandı, ben burdan kalkıp hiç biryere gidemem dedim, yaktım davetiyeyi.


neyse acayip manzarası olan bi yerde acayip keyifli vakit gecirdik, akabinde de berk'i dinlemeye gittik. canımbenim kendini davul zannediyo..






ee peki insanın aklına gecenin 2'sinde neden waffle yemek gelir?? benim geliyo işte.. bebeğe inip 3 günlük kalori ihticamızı 5 dakika içinde aldık.

salı gününe bir yarışma projesi teslimimiz var, ben dün akşam bunları yaparken ekip arkadaşalrım gayet çalıştılar..

bu teslim yüzünden önümüzdeki 2 gün uykusuz geceler bizi bekliyor. salı akşamüstü teslim ediciiz projeyi ve 2 saat sonrada blonde redhead konserinde olucam ekipten arkadaşımla.. ulan 2 günlük uykusuzluğun, stresin üstüne konser bayaa şenlikli olucağaa benzer..

hadi bakalım